Guild Hunter (Lonca Avcısı) serisi benim yıllardır takip ettiğim, son birkaç yıldır da sadakat yüzünden okuduğum serilerden birisi. Nalini bana göre harika bir dünya yaratmış ancak her uzun seride olduğu gibi, konular zaman içinde biraz iç baymaya doğru ilerlemekte.
Melekler, vampirler ve nihayet zombiler.
Archangel's Sun (Başmeleğin Güneşi), Kadre'nin üyesinden biri olan Titus'u ve Illium'un annesi olan Hummingbird'ün (Sinekkuşu) hikâyesini anlatmakta. Serinin 13. kitabı.
Charisemon önceki kitapta Lijuan'la işbirliği yaparak büyük ve bulaşıcı bir felaket bırakmıştı. Bu kitapta Titus Afrika'yı zombilerden kurtarmaya çalışır ancak tek başına yeterli olamaz. Bu yüzden de Cadre Sinekkuşu'nu ona yardım etmesi için gönderir ve aralarında hiç de beklenmedik bir ilişki doğar.
Beklenmedik diyorum, birazdan bu konuya döneceğim.
Hummingbird sevgi, şefkat ve anlayış yayarken Titus kahkahalık ve yiğitlik gibi özellikleri sergiliyor. İkili daha ilk ilk görüşte (nasılsa ilk defa karşılaşıyorlar) birbirlerinden etkilenirler. Bir yandan zombilere karşı mücadele verirlerken diğer yandan da sevgileri tomurcuklanır.
0 Yorumlar
Sen de fikrini bırak! ;)